Kendisinin de bir kız, bir oğlan çocuğu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kervan, babalar günü sabaha karşı 4’de organ bulundu haberinin geldiğini ve evden çıkarken çocuklarının uyuduğunu belirterek o duygulu günü şu cümlelerle anlatarak sözlerini noktaladı: “Ameliyat akşam 8’de bitti. Bir babanın kurtuluşu, hayata dönüşü ile ilgili bir süreç olduğunu biliyorlardı, onlar da tabii çok mutlulardı ve 12 saatlik bir gecikmeyle biz Babalar Günü’nü kutlamış olduk. Dünyadaki en büyük konfor, kendi ihtiyacımızı karşılayabilmek, eğer mutfaktan bir bardak suyunuzu alabiliyorsanız en büyük konfora sahipsiniz. Kalp yetmezliği hastaları öyle durumlar oluyor ki mutfağından bir bardak suyu dahi alamıyorlar. Kalp naklinden sonra ise işlerinin başına dönüp topluma karışıyorlar. Çocukluk döneminde kalp nakli yaptığımız, daha sonra üniversite kazanıp bitiren hastalarımız var. Nakil bekleyen hastalarımızın yakınlarının hayatı da değişiyor, bazen diğer evlatlarını komşularına emanet edip burada hastasının iyileşmesi için çırpınıyor. Yani bir hastanın değil toplumun hayatını etkiliyorsunuz. Bu bağışta bulunduğunuz an, sadece bu hastalar bundan faydalanmış olmuyor, nakil yapıldığında bir kişiyi değil belki de yüzlerce kişiyi kurtarmış oluyorsunuz, büyük bir sevap kazanmış oluyorsunuz”