‘HEM BATI’DA HEM DE DOĞU’DA BÜYÜK İLGİ GÖRMÜŞTÜR’
/
Pardoe’nun kısa bir ömür sürmüş batılı şair, yazar olduğunu söyleyen İşli, “İstanbul’a gelmiş, onun güzellikleri karşısında büyülenmiş ve çok güzel iki tane kitap yazmıştır. ‘The City of the Sultan’ isimli kitabını yayımladıktan sonra çok büyük bir sansasyon yarattığı ve Batı’da büyük ses getirdiği için daha sonra da ‘Beauties of the Bosphorus’ adlı kitabı kaleme almıştır. 1838’de ilk baskısını yaptıktan sonra Batılı gravürlü kitaplar üzerinde çok büyük etkisi olan bu kitap, Batı yayıncılığı dünyasında çok önemli birtakım kitapların doğmasına neden olmuş. Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüş; dönemin İstanbul’una dair detaylı gözlemleri, esnaf hayatı, sosyal yaşam ve şehrin özelliklerine dair sunduğu önemli bilgilerle değer kazanmıştır. Bu yoğun ilgi sonucunda kitap, yayımlandıktan kısa süre sonra Almanca, Fransızca ve hatta İtalyanca gibi birçok dile çevrilerek dünya literatürüne kazandırılmıştır” diye konuştu.
‘İSTANBUL’UN GÜZELLİKLERİNİ ANLATAN ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜZELLEME’
/
Kitabın sayısız koleksiyonda yerini aldığını belirten İşli, “Kitap yine öneminden ve çabuk tükenmesinden dolayı 1838’den sonra iki kez daha basılmıştır. 1854 yılındaki son basımında Osmanlı İmparatorluğu’ndaki birtakım sosyal ve siyasi olaylarla ilgili olarak ilavelerle tekrar güncellenmiş ve yayınlanmıştır. Bizim bugün bu konuşmaları yapmamıza vesile olan yayın 1854 senesi edisyonunun bir yayını olup son ilaveli kısımların da içinde yer aldığı bir yayındır. Dolayısıyla içindeki gravürler ve metinler hem Osmanlı konusunda kaynak olurken aynı zamanda da İstanbul’un güzelliklerini anlatan çok önemli bir güzellemedir” ifadelerini kullandı.Kitabın Batı’da siyah-beyaz ve renklendirilmiş gravürlü nüshalarına rastlandığını belirten İşli, sözlerine şöyle devam etti:“Tabii ki renklendirilmiş gravürlü olanları çok daha nadir ve kıymete haiz olan nüshalardır. Demirören yayınında bu fark da gözetilmiş ve gravürler renklendirilmiş basılmıştır. Yetkin bir ekip tarafından çıkarılan bu son ve yeni yayın aynı zamanda bir keyif kitabı ve görsel şölen şeklindedir. Bu yüzden başında da üstadımız Doğan Hızlan Bey’in güzel bir giriş yazısı bulunmaktadır. Kitap koleksiyoncuları için çok aranacak, sorulacak hatta peşinde koşulacak bir kitap olacaktır. Bu yüzden yayınlayan müessesenin bu konuda gösterdiği hem baskı kalitesi hem de basım aşamalarındaki diğer çabaları adına onları tebrik etmek gerekiyor. Demirören Yayınları’nın bu tür yayınlara devam etmesini de dilemek bu meslekte kıdemli bir sahaf olarak en büyük dileğimiz ve arzumuz.”