Antalya hem tarımın hem de turizmin başkenti konumunda.

Hatta turizm anlamında İstanbul’la birlikte Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi ve gözbebeği.

Antalya, her yıl milyonlar turisti ağırlayan, dünyanın en önemli ve konforlu otellerinin bulunduğu, denizi, güneşi, kumu ve tarihi yapılarıyla tüm dünyanın ilgisini çeken bir şehir.

Dünyadaki popülaritesi de giderek artıyor.

Özellikle Akdeniz’in en önemli turizm destinasyonlarından birisiyiz.

Yani bir anlamda şampiyonlar ligindeyiz…

12 ay turizm ise en önemli hedefimiz.

Bunu başarabilirsek bambaşka şeyler konuşabiliriz.

Deniz, kum ve güneşin yanı sıra kültürel turizm ve sağlık turizmi de Antalya’nın en önemli avantajları.

Bu anlamda da mutlaka potansiyelini ortaya çıkarmalıdır.

Bunlar yeter mi?

Elbette hayır.

Antalya’nın bir de spor turizmi bulunuyor.

Avrupa’nın en iyi ve modern otellerine sahip Antalya’da hemen hemen her otelin futbol sahası var.

Hem de dünya standartlarında.

Özellikle kış dönemi dünyanın her yerinden futbol takımlarını ağırlıyoruz.

Bana göre bunu yaz dönemine de yansıtabilmeliyiz.

Örneğin, Akseki, İbradı, Korkuteli, Elmalı gibi ilçelerimiz yaz dönemi kampı için oldukça ideal konumda.

Bu bölgelere tesisler kazandırarak yaz dönemi kamplarını da Antalya’da yaptırabiliriz.

Eminim dünyanın her yerinden takımların ilgisini çekecek bir ortam oluşabilecektir.

Bunun için de planlama gereklidir.

Yatırım desteği ve teşviki ile bunu başarabiliriz.