SIM’siz ve baz istasyonsuz makinelere internet

Last Updated: 29/10/2025By Tags: , , , ,

Hamide HANGÜL

Popüler teknoloji 5G’yi duyduğumuzda aklımıza daha hızlı internet, yeni çıkan akıllı telefonlar ve baz is­tasyonları geliyor. Oysa 5G çok daha fazlası. Avrupa Telekomü­nikasyon Standartları Enstitü­sü (ETSI), 5G’nin sadece akıllı cep telefonları için değil, ener­ji, üretim, şehircilik ve lojistik gibi farklı sektörlerde milyon­larca cihazın haberleşmesini de işin içine kattı.

Ancak bunun için bazı zorlukların aşılması gerekiyordu. Lisanslı frekan­sın yüksek olması, operatöre ba­ğımlılık, SIM gereksinimi, özel tesislerde kurulum esnekli­ği.. Bu engelleri aşmak için de 2020’de DECT-2020 NR (NR+) standardı getirdi.

Hücreselle selfi, hücresel olmayanla makinelere ağ

Bu standart ise tamamen li­sanssız 1.9 GHz bandında çalı­şıyor. Yani frekans lisansı almı­yor, operatöre bağlı kalmıyor. Üstelik baz istasyonu da gerek­tirmiyor; her cihaz kendi başına bir mini baz istasyonu gibi dav­ranıyor. Dahası, SIM kart da ge­rekmiyor. Şirketler isterse ken­di ağını kurabiliyor.

Cihazlar, birbirleri üzerinden veri aktara­rak ağı kendi kendine genişleti­yor. Teknik terimle DECT NR+ standardı, özellikle endüstriyel nesnelerin interneti (IoT), lo­jistik, enerji, akıllı şehir ve ta­rım teknolojileri gibi alanlarda adeta devrim niteliğinde. Kısa hücresel 5G cep telefonlarıyla, selfi çekmekle uğraşırken, hüc­resel olmayan (DECT NR+) ise makinelerin konuşması için ta­sarlandı. Başka bir ifadeyle 5G cebimizin yanı sıra, fabrikalara, sensörlere, akıllı şehirlere, hat­ta traktörlere de girecek. Üstelik “Hat çekmiyor” sorunu da kalkı­yor, çünkü ağı siz kuruyorsunuz.

“Bu alanda Türkiye’de çok fazla oyuncu yok”

Cihazların birbirleri üze­rinden örgü (mesh) ağ yapı­sıyla 5G standardında haber­leşmesini sağlamaya yönelik teknolojik çözümler geliştiren Nu Teknoloji, bu alanda Tür­kiye’den çıkan öncülerden ol­ma hedefinde. Uçtan uca IoT (nesnelerin interneti) alanın­da çalıştıklarını söyleyen Nu Teknoloji CEO’su Erkut Alka­ya, hücresel olmayan 5G’nin özelliklerini şöyle anlattı: “Bu teknoloji, özellikle enerji sek­töründe ve sanayide gerçek­leşecek dijital dönüşümün en önemli altyapı taşlarından bi­ri.

Çünkü buralarda IoT vasıta­sıyla toplanacak verilerle ciddi bir verimlilik sağlanacak. Ya­pay zekayla birleştirilerek sek­törlerdeki dijital dönüşüm da­ha hızlanacak. Biz de bu alanda bir oyuncu olmak istedik. Çün­kü IoT alanında Türkiye’de çok fazla oyuncu yok.”

ETSI’nin 2024 yılının ikin­ci yarısında duyurduğu proto­kolü dünyada erken aşamadan itibaren takip ettiklerini söyle­yen Erkut Alkaya, ETSI’nin 5G protokolünün detaylarını şöy­le anlattı: “Bu protokol sayesin­de SIM kartı ve baz istasyonu olmadan cihazlar birbiriyle 5G standartlarında haberleşebilir. Yani hiç operatör yok. Bu mesh dediğimiz örgü ağ yapısı. Cihaz­lar birbirleri üzerinden atlaya­rak bir haberleşme yapıyor.

Ya­ni, bu protokolün üstünde yük­lü olduğunu gösteren cihazlar, birbirleriyle haberleşecek şekil­de zaten tasarlanıyor. Bu mese­la sayaçlar olabilir, sokak aydın­latma armatürleri, trafik ışık­ları, otopark sensörleri olabilir. Şehrin farklı noktalarına yer­leştirdiğiniz bu haberleşme üni­teleri, zaten bir baz istasyonu görevi de yapıyor. Daha küçük baz istasyonları. Bunların üze­rinden de siz her türlü veriyi ala­biliyorsunuz. Biz de makinele­rin operatörü olmak istiyoruz.”

“Bireylere daha çok internet hakkı doğacak”

Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü proto­kolüyle, “insanların interneti” ile “makinelerin internetinin” önümüzdeki 10 yılda kesin ola­rak birbirinden ayrılacağı yeni bir dönemin başladığına işaret eden Alkaya, sözlerini şöyle sür­dürdü: “Mesela video izliyorum, mail atıyorum. Bunlar hep yük­sek bant yüksek hız gerektiren işlemler. İnsanların internetin­de ana tema yüksek hız. Nesne­lerin internetinde ana tema çok yoğun cihaz. Yani, 1 kilometre­karede 1 milyon cihazın çalış­ması hedefleniyor ve düşük ge­cikme.. Şu an diyelim ki ‘1 kilo­metrekarede nesnelere hizmet vereceğim’ O zaman ne oldu? İnternet hızı düştü. Gecikme yükseldi. O nedenle Avrupa Bir­liği, nesneler ile insanların in­ternetini ayırıyor. Böyle bir ay­rımla bireyler, daha fazla inter­net hakkına sahip olacak.”

 “Şehirleri 10 yıl sonra yapay zeka yönetebilir”

 Bu teknolojiyi temel dört sektörde kullanmak istediklerini söyleyen Alkaya, bu sektörleri enerji, şehircilik, imalat ve KOBİ’ler olarak sıraladı. Dijital dönüşümü tamamlamış çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğuna dikkati çeken Alkaya, söz konusu işletmelerin de teknolojiye daha düşük maliyetle erişebileceğini vurguladı. Alkaya, “Mesela geliştirdiğimiz makine modülümüz var. Bu modülü makineye bağladığımızda, makine ne kadar çalışmış. Ne kadar üretim yapmış, ne kadar enerji çekmiş, ne zaman bakıma girmesi gerekiyor gibi her türlü bilgiyi topluyoruz. Belki bugün değil ancak bir 10 sene sonra, makine öğrenmesiyle dağıtım şirketlerin de şehirleri de yapay zeka yönetecek” dedi.

“Enerji ve imalattan yoğun talep var”

 Hücresel olmayan 5G teknolojisine yönelik geliştirdikleri modüllerin Ar-Ge sürecini tamamladıklarını söyleyen Alkaya, ticarileşme sürecinin de haziran ayında başladığını açıkladı. Şu an numuneler verdiklerini söyleyen Alkaya, “Demo sistem sistemleri kuruyoruz sahada. Bunların satışına başladık. En çok bina tesis yönetimleri ilgileniyor. Mesela büyük binalar, AVM’ler, havalimanlarından ciddi talep geliyor.

Enerji ve imalat sektörü çok ilgileniyor” dedi. Bu teknolojinin en büyük avantajları arasında düşük işletme maliyeti, uzun pil ömrü, lisanssız frekans kullanımı ve operatör bağımsızlığının öne çıktığına işaret eden Alkaya, “Bu sistem, kurulum maliyetinde yüzde 50’den fazla avantaj sunarken, aylık işletme gideri bulunmuyor.” Geliştirdikleri teknolojik çözümler arasında ortamdaki temiz hava, tozu da gösteren cihaz da bulunduğunu açıklayan Alkaya, böylelikle enfeksiyonlara önlem almanın kolaylaşacağını, cihazın ağırlıklı hastaneler ve insan sirkülasyonunun yoğun olduğu binalara hitap edeceğini söyledi.


Source link

editor's pick

latest video

Mail Icon

news via inbox

Nulla turp dis cursus. Integer liberos  euismod pretium faucibua