İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Türkiye’de yıllardan beri tekrarlanan “İmar barışı / imar affı” düzenlemelerinin ve denetim-yaptırım eksikliğinin kaçak yapılaşmayı beslediğini, bunun da kent dokusuna ve can güvenliğine ciddi zararlar verdiğini söyledi.

Akdoğan, 1948’den bu yana çok sayıda imar barışı benzeri düzenleme yapıldığına dikkat çekerek, “Vatandaşlar arasında ‘ne yaparsak yapalım bir şekilde göz ardı ediliyor’ algısı oluştu. 2018’de yapılan geniş kapsamlı imar barışı uygulamasıyla Antalya’da yaklaşık 160–170 bin yapıya Yapı Kayıt Belgesi düzenlendi” dedi.

Kaçak yapıya zemin hazırlanıyor 

Başkan Akdoğan, uygulamada usulsüzlük yapanların cezasız kaldığı bir sistemin vatandaşları kaçak yapıya ve ruhsatsız büyütmelere teşvik ettiğini vurgulayarak “3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddelerinde kaçak yapıyla mücadele açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen ilgili idareler gerekli işlemleri yapmıyor. Bu durum, kaçak yapıya zemin hazırlayan bir diğer unsur” ifadelerini kullandı.

Akdoğan, kentin bazı mahallelerinin dün gecekondu görünümünden kurtulamadığını, Antalya gibi uluslararası bir kent için bu düzensiz görüntülerin kabul edilemez olduğunu belirtti. Ayrıca yasa ve yönetmeliklerin bir arsa üzerinde yapılabilecek yapıların boyutlarını, ölçülerini ve metrekare sınırlarını kesin olarak belirlediğini; bu sınırların dışına yapılan ek kat ve imalatların sadece kamu düzenini bozmakla kalmadığını, deprem ve taşıyıcı sistem açısından da ciddi risk oluşturduğunu söyledi.

Kararlı mücadele

“Projede ve hesapta olmayan ekstra katlar ve yükler, yapının güvenliğini tehlikeye atıyor” diyen Akdoğan, kısa vadede kişiye yarar gibi görünse de uzun vadede büyük felaket riskleri doğurduğunu, vatandaşların bu tür büyütmelere yönelmemesi gerektiğini kaydetti.

Akdoğan son olarak: “Türkiye’deki asıl sorun denetim ve yaptırım eksikliği. İlgili karar vericiler ve idareler gerçekten kararlı olsalar, kaçak yapılaşmanın önü alınabilir. Ülkemiz her 3–3,5 yılda bir ölümle sonuçlanan depremler yaşıyor; bu depremlerde imar barışından yararlanmış veya taşıyıcı sistemleri zarar görmüş yapılar büyük can kayıplarına neden oldu. Artık hem vatandaş hem de devlet cephesinde bu konuda ciddi adımlar atılmalı, kaçak yapılaşmaya izin verilmemeli ve bu konuda kararlı bir mücadele verilmelidir.”