İran Dışişleri Bakanı, ABD ile yürütülen müzakerelerin başladığı noktada kaydedilen ilerlemeye dikkat çekti. 9 hafta içinde 5 tur müzakere yapıldığını ve bunun, ABD’nin önceki yönetimi ile 4 yılda elde edilen sonuçlardan daha fazla olduğunu vurguladı. Arakçi, İran’ın barışçıl nükleer programının geleceği hakkında yapılan açık ve ayrıntılı görüşmelerin ardından, kazan-kazan temelli çözüm önerilerinin masaya konduğunu belirtti.

İSRAİL’İN SÜRECE YAPTIĞI MÜDAHALELER

Ancak Arakçi, bu ilerlemenin İsrail’in saldırılarıyla engellendiğini ve İsrail’in 6. tur müzakeresinden sadece 48 saat önce başlattığı saldırıları kınadı. Saldırıların nükleer tesisleri ve sivil altyapıyı hedef alması, diplomatik sürecin engellenmesine yönelik bir girişim olarak değerlendirildi. Arakçi, İsrail’in bu eylemlerinin çözüm arayışını sekteye uğrattığını belirtti ve İsrail’in çatışmadan yana olduğunu vurguladı.

İRAN’IN SAVAŞA YOK, DİPLOMASİYE EVET DEMESİ

Arakçi, İran’ın saldırılara karşı kararlı bir şekilde direndiğini ve savaşa girmek istemediğini dile getirdi. Diplomatik bir çözüm için umutlu olduklarını, ancak savaşa karşı daha temkinli bir yaklaşım sergilediklerini belirtti. Arakçi, “Bir kez aldatıldık, artık iki kat daha temkinliyiz” diyerek İran’ın güvenliğini koruma kararlılığını yineledi.

İSRAİL’İN İNGİLTERE’Yİ KANDIRAN STRATEJİSİ

İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in ABD’nin desteklediği saldırgan stratejisiyle, İran’ın nükleer programına zarar verdiğini ifade etti. Arakçi, Trump’ın “Önce Amerika” vaadini eleştirerek, bu vaadin aslında İsrail’in çıkarlarını korumak için kullanıldığını belirtti. İran, daha sürdürülebilir bir çözüm için karşılıklı saygıya dayalı bir diyaloğun gerekliliğine dikkat çekti.

ABD’NİN SEÇİMİ: DİPLOMASİ Mİ, SAVAŞ MI?

Makalesinin sonunda Arakçi, ABD’nin gelecekteki tutumunun belirleyici olacağını ifade etti. İran, diplomatik çözüm için adım atmaya açık olsa da ABD’nin bu süreci sabote etmeye devam edip etmeyeceği sorusunu gündeme getirdi. Arakçi, ABD’nin nihayetinde diplomatik yolu tercih edip etmeyeceğine karar vermesi gerektiğini belirtti.