Barış hepimizin görevi – Yeni Özgür Politika

- Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, “Barış, demokratik kurumların desteklemesiyle gerçekleşebilir. Barış sadece savaşanların, siyasetçilerin, devletin görevi değil, hepimizin görevi” dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Kürdistan kentlerindeki odaları “Barış ve Demokratik Toplum” sürecine katkı sağlamak amacıyla imza kampanyası başlattı. Kampanyaya aralarında emek ve meslek örgütleri, dil ve kültür dernekler, kadın derneklerinin de olduğu 269 sivil toplum örgütü destek veriyor.
Amed’deki hekimler öncülüğünde başlatılan kampanyaya katılan emek ve demokrasi güçleri barış sürecinin aktif öznesi olmak istiyor. MA’dan Selma Bingöl’e konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, barışın sadece siyasetçilerin değil, toplumun tüm kesimlerinin görevi olduğunu belirtti. Ülgen “Savaşanlar barış için adım atıyor. Onlar adım atarken biz hekimler, odalar, kurumlar sessiz kalamayız. Barış, demokratik kurumların desteklemesiyle gerçekleşebilir. Barış sadece savaşanların, siyasetçilerin, devletin görevi değil, hepimizin görevi” dedi.
Hatalardan ders çıkarılmalı
Başlattıkları imza kampanyası ile başlayan süreçte grup çalışmaları, eylem ve açıklamalar ile toplumu bilinçlendirme çalışmaları yapacaklarını belirten Ülgen, “Meclis’te kurulacak komisyona sivil toplum örgütleri de dahil edilmeli. Fikirleri, tavsiyeleri dikkate alınmalı. Daha önceki süreçlerde yapılan hatalardan ders çıkarmak gerekiyor. Barış için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu ülkeye barışın geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.
STÖ’ler de aktif katılmalı
SES Amed Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak sadece imza atmanın yetmeyeceğini ve sürece aktif olarak dahil olmak istediklerini söyledi. “Barış görüşmeleri savaşanlar arasında olur ancak kalıcı ve onurlu bir barış için tüm kesimlerin bu sürecin içerisinde olması şarttır” diyen Ok şöyle devam etti: “Barış ve Demokratik toplum inşasından bahsediyoruz. Sivil toplum olmadan, Barış Anneleri olmadan, yüzleşmeler olmadan ‘Demokratik Toplum inşası’ mümkün değil. O yüzden bu sürece dahil olmak için toplantılar ve görüşmeler yapacağız.”
Aynı zamanda Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu üyesi olduklarına işaret eden Orak, “Siyasi partiler ve Meclis Başkanı ile görüşme programımız var. Sürece dahil olma talebimizle üstümüze düşen neyse yerine getirmeye hazırız” dedi.
Barış varsa sağlık da mümkün
Batman Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Gündoğdu, 40 yıllık savaşın büyük insani kayıplara neden olduğunu ve toplum üzerinde ciddi bir yük yarattığını belirtti. Sağlıkçılar olarak “savaş halk sağlığı sorunudur” şiarını benimsediklerini ifade eden Gündoğdu, “Sağlığın birinci koşulunun barış ortamının olduğunu savunuyoruz. Bu fırsattan faydalanarak, barışı güçlendirmek, taraflara güç verebilmek için imza kampanyası başlattık. Barış sağlığın belirleyicisidir, barışın olmadığı yerde sağlıktan da bahsedemeyiz” ifadelerini kullandı. Gündoğdu “Elbette Meclis çatısı altında kurulacak komisyonda milletvekilleri olacak ama geliştirme komisyonlarında mutlaka sağlıkçıların, psikologların, sosyal bilimcilerin yer alması gerekiyor. Talebimiz de bu komisyonlarda görev almak” diye ekledi.
Elimizi taşın altına koyalım
Eğitim-Sen Amed 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Serhat Kılıç da emek ve demokrasi güçlerinin barış sürecinin aktif öznesi olması gerektiğini belirtti. Barışın yalnızca silah bırakmakla değil, toplumun tüm kesimlerinin sürece katılmasıyla sağlanabileceğini vurgulayan Kılıç, toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulundu: “Elimizi taşın altına koyalım. Biz demokratik kitle örgütleri olarak çözümün ortağı olmak istiyoruz. Sendikalar olarak, barış çağrısını örgütlü olduğumuz her yerde emekçilere taşıyacağız.” AMED
Source link
editor's pick
latest video
news via inbox
Nulla turp dis cursus. Integer liberos euismod pretium faucibua


