AKP’nin CHP oyunu bitmiyor – Yeni Özgür Politika

Last Updated: 30/06/2025By Tags: , , , , , ,

Özgür Özel

Özgür Özel

  • CHP kurultayının iptali talebiyle açılan davanın duruşması, dün Ankara’da yapıldı. Mahkeme, kurultay davasına ilişkin açılan davada verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmederek 8 Eylül’e erteledi.

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılması talebiyle açılan davanın duruşması, dün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Davada “müşteki” olarak yer alan eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen, CHP yönetiminin, partinin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakılmasını istedi. 38. Olağan Kurultay’da Divan Başkanlığı görevini üstlenen Ekrem İmamoğlu’nun tarafsız davranmadığını ileri süren Üregen, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi için pek çok suç işlendiğini iddia etti. “Dava konusu 38. Olağan Kurultayı’nın mutlak butlanla batıl olduğuna ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nın yok hükmünde olduğuna karar verilmesini” talep eden Üregen, “Kamu düzeninin korunması açısından dava sonuna kadar tedbiren mevcut CHP yönetiminin görevden el çektirilmesini, Kemal Kılıçdaroğlu ve eski karar organlarının göreve çağrılmasını” istedi. Kurultay iradesinin fesata uğratıldığını düşündüklerini savunan Üregen, siyasi değil, hukuki olduğunu bile söyleyebildi. Özgür Özel’le girdiği genel başkanlık yarışından mağlup ayrılan partinin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta Sözcü ve TGRT’ye verdiği mülakatta, “Mahkeme kararını ‘Tanımıyorum’ demenin hukuki olarak bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var… Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur?” demişti.

CHP “görevsizlik” istedi

CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan ise “Divan Başkanı’nın (Ekrem İmamoğlu) kurultayda görevli olmadığı, görevi seçim kurulu hakimine devrettiği ve işlemlerin seçim kurulu hakimince yürütüldüğü ortadadır” sözleriyle İmamoğlu’nun tarafsızlığının seçim sürecine etkisi olmadığına dikkat çekti. Mahkemenin kurultayın iptaline karar verme yetkisi bulunmadığını belirten Çağlayan, “Kurultaya ilişkin tüm itirazlar seçim kuruluna yapılır ve seçim hakimi aynı gün kesin karar verir. Davada iptali istenen hususlardan biri seçim sonuçlarıdır. Mahkemelerin siyasi partilere ilişkin işlem ve sonuçlara dair işlem yapma görevi bulunmamaktadır. Bu kapsamda mahkemece verilmesi gereken karar, ‘görevsizlik’ kararıdır” dedi.

Müdahillik talebine kabul

Taraf avukatlarının savunmalarının ardından hakim, bazı CHP Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin feri müdahillik taleplerini kabul ettiğini bildirdi. Avukat Çağlayan, söz konusu kişilerin davanın sonuçlarından doğrudan etkileneceğini belirterek, müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istememişti. Davacı avukat Üregen ise feri müdahillik talebinin “davayı uzatmaya yönelik olduğunu” iddia etmişti.

Görevsizlik kararını bekleyecek

Duruşma sonunda hakim, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmedilerek duruşmayı 8 Eylül’e erteledi. Kurultay sürecine dair rüşvet soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmiş, ardından dosya görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise görevsizlik kararına “esas ve usul yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle” itiraz etmişti.

CHP’nin gündemi erken seçim

Karar sonrası CHP Genel Merkezi önünde bir açıklama yapan Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Usulden de esastan da derhal reddedilmesi gereken bir dava. Türkiye’yi erken seçime götürmek istiyoruz. Bizim gündemimiz bu” dedi. Başarır, Türkiye’nin bu dava ile meşgul edilmek istendiğini; 8 Eylül’de kararın mevcut yönetim lehine çıkacağına inandıklarını belirtti. 

19 Mart’tan bağımsız değildir

CHP Genel Başkanı Özel de duruşma sonrası X hesabından yaptığı açıklamada, şunları ifade etti: “Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir. Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır. Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz!” 

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 100 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Özel, “Ekrem Başkanımıza, yol arkadaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.

Parti tartışılsın isteniyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici de ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Davanın ertelenmesine ilişkin herhangi bir gerekçe yoktu. Hep şunu söylüyoruz; bu bir süreç odaklı dava. Parti tartışılsın. Ülkenin gerçek sorunları konuşulmasın noktasında bir durum bu. Dolayısıyla ülkenin gerçek sorunları konuşulmasın diye bir takvim işletiliyor sadece. Görevli değil Asliye Hukuk Mahkemesi. YSK’nın seçim kurullarının bakabileceği işe Asliye Hukuk Mahkemesi bakamaz. Yargıtay kararları var. Anayasa Mahkemesi kararları var. YSK kararları var.”

Asıl gündem Erdoğan krizidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer de CHP’nin kurultay davasının ardından, sanal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:  “Türkiye’de bugün esas mesele, CHP’nin kurultay davası değildir. Ülkenin temel gündemi, kendisini devletin yerine koyan, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek bir elde toplayan, demokrasiyi ve hukuk devletini açıkça tehdit eden bir Erdoğan krizidir. Bu kriz, ekonomiden sağlığa, eğitimden dış politikaya kadar tüm toplumu vurmaktadır. Ertelenen dava, siyasi iktidarın yargıyı araçsallaştırarak, siyaset mühendisliği yapma çabasının açık örneğidir. Bu davanın kendisi hukuken de siyaseten de yok hükmündedir, yani açıkça mutlak butlandır.”

Kılıçdaroğlu gelmeyi bekliyor

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ise yaptığı açıklamada, “Parti içi birliğin şart olması lazım. Olmadığı zaman iktidardaki partilere yardım etmek demektir. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım” dedi. Çetin, ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşüp görüşmediğine ilişkin de “Çünkü ‘Ben geleceğim, bıraktığım yerden devam edeceğim’ diyor. Ben böyle beyanat verenlerin bir faydası olacağını sanmıyorum. Bunun için de gitmedim” diye konuştu.

Dava neden açıldı?

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler tarafından kurultaya şaibe karıştığı, delegelerin oylarının rüşvet karşılığı satın alındığı gerekçesiyle farklı mahkemelerde açılan davalar, 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilmişti. Dava dilekçesinde, 38. Olağan Kurultay ile kayyum tehlikesine karşı yapılan ve Özel’in yeniden genel başkan seçildiği 21. Olağanüstü Kurultayın iptali talep ediliyordu. Davacılar, 38. Olağan Kurultay’da delege iradesinin sakatlandığını savunarak bu kurultayın yok hükmünde (mutlak butlan) sayılarak Özel ve ekibinin görevden uzaklaştırılıp, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin görevine iade edilmesi gerektiğini savunuyor.

İddianameden

Davanın iddianamesinde, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP PM Üyesi Baki Aydöner, tutuklu bulunan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçarslan, Metin Güzelkaya, Nihat Yeşiltaş, Özgen Nama ve Serhat Can Eş’e Siyasi Partiler Kanunu’nun 112.maddesindeki “oylamaya hile karıştırma” suçlamasıyla üçer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. ANKARA


Source link

editor's pick

latest video

Mail Icon

news via inbox

Nulla turp dis cursus. Integer liberos  euismod pretium faucibua