2002’den bugüne ulaştırma ve haberleşme altyapısına 293,5 milyar dolarlık yatırım yapan Türkiye, dev bir uluslararası zirveye ev sahipliği yaptı. İran-İsrail Çatışması, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi jeopolitik krizlerin küresel ticareti tehdit ettiği bir konjonktürde, 70’ten fazla ülkeden bakan ve üst düzey yetkili seviyesinde katılım gerçekleştirildi. İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen “Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu”nun küresel ticaretteki çatışma, gümrük vergilerinin yükseldiği bir ortamda gerçekleştirilmesi önemini daha da artırdı.

ULAŞTIRMANIN DEVLERİ İSTANBUL’DA

Dünya Bankası tarafından da desteklenenen forum kapsamında; başkan yardımcıları, ulaştırma bakanları, bakan seviyesinde devlet başkanı temsilcileri, uluslararası sektör kuruluşların üst düzey temsilcileri, uluslararası finans kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ve özel sektör paydaşları ile alanında uzman isimler bir araya geldi. Pazar günü sona erecek forumda Orta Koridor üzerindeki ülkenin bakanları ve sektör temsilcilerinin bir araya gelmesi bekleniyor. İş birliği adımları ele alınacak, özel sektörle yatırım odaklı yuvarlak masa toplantıları yapılacak.

ORTA KORİDOR STRATEJİK ÖNEMDE

Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başlayan ‘Küresel Ulaştırma Forumu’nda, bölgemizdeki ve dünyadaki lojistik ve ulaştırma koridorlarının geleceği tartışıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, küresel ticaret ve lojistiğin geleceği için bölgesel iş birliklerinin önemine dikkat çekti. Kriz zamanlarında ulaştırma koridorlarının normaldekinden daha kıymetli olduğuna değinen Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Kalkınma Yolu ve Orta Koridor gibi hamleleri önceden hayata geçirmek için büyük çaba sarf ettiğini dile getirdi.

AVRUPA İLE KESİNTİSİZ BAĞLANTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya konulan “Türkiyesiz koridor olmaz” vizyonunun, bugün burada somutlaşarak küresel ulaştırma politikalarına yön verecek bir yol haritasına dönüştüğünü belirten Uraloğlu, Türkiye’nin, tarih boyunca Asya ile Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü, Kafkaslardan Afrika’ya uzanan kuzey-güney koridorlarının tam ortasında bir kavşak olduğunu kaydetti.

Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nin Irak’ın Faw Limanı’ndan Avrupa’ya uzanan yeni nesil bir ticaret koridoru olarak Türkiye’nin jeopolitik gücünü ekonomik avantaja dönüştüreceğini belirterek, “Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile imzaladığımız bu tarihi proje ile Basra Körfezi’ni ülkemize, ülkemizden de Avrupa’ya bağlıyoruz. Bu proje, Orta Doğu ile Avrupa arasında kesintisiz bağlantısallık sağlayarak, Türkiye’nin barış ve refahı destekleyen rolünü bir kez daha ortaya koyacak” dedi.

KAPIKULE’YE ALTERNATİF GELECEK

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Orta Koridor’un kalbi, Kalkınma Yolu’nun anahtarı, Asya ile Avrupa, kuzey ile güney arasında kesintisiz bağlantısallığı sağlayan jeostratejik bir güç olduğuna dikkati çekti. Orta Koridor’un, küresel ticaretin en hızlı ve ekonomik güzergahlarından biri olma yolunda olduğunu ifade eden Uraloğlu, deniz yoluna kıyasla 2 kat daha hızlı, hava yoluna göre 4 kat daha ekonomik olan bu koridorun, 2 bin 282 kilometresi Türkiye’den geçen demir yolu ağıyla desteklendiğini, Orta Koridor üzerinden 18 gün süren ulaşım süresinin ilerleyen zamanlarda 15 güne kadar düşeceğini dile getirdi. Bulgar mevkidaşları ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Uraloğlu, “Kapıkule’ye alternatif bir sınır kapısının açılması, ikinci bir demir yolu geçişinin inşa edilmesi, Bulgaristan’ın kuzeyinde yapılacak otoyol yatırımlarında nasıl işbirliği yapabileceğimiz ve ilave uçak seferlerinin yapılması gibi konularda geniş istişarelerde bulunduk” açıklamasını yaptı.