Türkiye medyasından haberleri takip edenlerin en önemli gündemi, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediye başkanlarına ve CHP’ye yönelik haksızlıklar iken; bir diğer önemli gündem de Ortadoğu’nun en büyük bölgesel gücü olma yolundaki İsrail’in savaşları ve savaş suçlarıdır.
İsrail, özellikle Filistin’deki zulmü nedeniyle Türkiye halkının üzerine en çok cümle kurduğu ülkelerden biri olmasına rağmen aslında en az tanıdığı ülkelerden biri. (Aynı şey Filistin için de geçerli. Bunun en çarpıcı örneği siyasal dincilerin Mescidi Aksa ile Kubbetüs Sahra’yı sürekli karıştırması, Mescidi Aksa ile ilgili paylaşımlarında Kubbetüs Sahra’nın fotoğraflarının kullanması…)
İsrail’i Dünyadaki tüm ülkelerden ayıran özelliklerinden biri, zorunlu askerlik uygulamasının kapsamı ve istisnalarıdır. Tahmin ettiğiniz gibi İsrail’de zorunlu askerlik var. Zorunlu askerlik sadece erkekler için değil kadınlar için de zorunlu. Kadın, erkek fark etmez 18 yaşını dolduran veya liseden mezun olan İsrail vatandaşları zorunlu askerliğe tabi. 18 yaşı doldurma hesabında İsrail Savunma Hizmeti Kanunu uyarınca o yılın 1 Nisan günü esas alınıyor.
Tabi ki Dünyanın her yerinde olduğu gibi İsrail’de de zorunlu askerliğin istisnaları var. Zorunlu askerlik çağındaki İsrail vatandaşı kadınlar evli veya hamile veya anne ise askerlik onlar için zorunlu değil. Türkiye gibi bir ülkede benzer bir kural getirilmiş olsaydı zorunlu askerlikten muaf olmak için birçok kadın 18 yaşında evlenirdi diyebilir miyiz?
Diğer bir istisna ise daha çarpıcı: İsrail vatandaşı olan Araplar için de askerlik zorunlu değil. İlk okuduğumda aklıma Osmanlı İmparatorluğu’nun zorunlu askerliğe geçtiği dönemde gayrimüslimlerin askerlikten muaf olması geldi. Tabi ki her kıyas gibi bu kıyas da hata içerebilir. Zorunlu askerlikten muaf olan İsrailli Arapların kapsamına 1948 Arap İsrail Savaşı öncesinde Filistin topraklarında yaşayan ve savaş sonrasındaki işgalde yerlerinden edilmeyip İsrail sınırları içinde kalmayı başaran Arap nüfus kastediliyor. Bu insanların büyük çoğunluğu Filistin halkından oluştuğu için zorunlu askerliğe alınmalarında sakınca görülmüş muhtemelen. Ne gibi bir sakınca derseniz aklıma kendi halkına silah doğrultmanın zorluğu geliyor. Bir diğer sakınca ise “düşman halka” zorunlu askerlik eğitimi vererek düşmanı kuvvetlendirmekten kaçınma olabilir.
İsrail Vatandaşı Dürzi ve Çerkesler’in erkekleri ise (kadınları değil) zorunlu askerliğe tabi.
Ultra Ortodoks Yahudiler diye tanımlayabileceğimiz Haredilere yönelik de istisnalar var. Haredi erkekler Tevrat eğitimine adadıkları hayatları nedeniyle askerlikten muaf tutulmuşlar. Muhtemelen Haredi kadınlar da erken evlendiği için askerlikten muaflar. Yine Osmanlı benzetmesi yapalım. Osmanlılarda da tarikat şeyhlerinin, cami imamlarının, müezzinlerin, hatiplerin vs askerlikten muaf olması gibi. Haredi inancı, kadınların ve erkeklerin orduda bir arada bulunmasını ve ordudaki seküler ortamı dini yaşam tarzlarına aykırı bulmakta. Haredilerin askerlikten muaf olması İsrail’de büyük tartışmalara neden olunca konu İsrail Yüksek Mahkemesi’ne taşınmış. Yüksek mahkeme bu muafiyetin “eşitliğe aykırı” olduğuna karar vermiş. Yüksek mahkeme kararı sonrasında Haredilerin de askere alınması yönünde adımlar atılmaya başlanınca, savaş döneminde bile toplanma ve protesto özgürlüğüne izin verilen İsrail’de Harediler protesto hakkını kullanarak zorunlu askerliği protesto etmişler
Eşcinsel olduğunu beyan etmenin zorunlu askerliğe herhangi bir etkisi yok. Eşcinsellerin nüfus kaydındaki cinsel kaydı esas alınarak zorunlu askerlik şartları belirleniyor. 2024 yılına ait bir haberden eşcinsel subayın savaş sırasında ölümü sonrası, eşcinsel asker eşlerinin “şehit ailesi” olarak tanınmasına yönelik hukuki düzenlemeler yapıldığını anlıyoruz. Aynı haberde İsrail Devletinin, 1993 yılından itibaren eşcinsel olunduğu beyanına itibar ettiğine yer verilmiş. Tabi İsrail Devletinin bu beyana itibar etmesi, eşcinsellerin zorunlu askerlik yaparken ayrımcılık yaşamadıkları anlamına gelmiyor.
Türkiye’de olduğu gibi engellilik veya kimi sağlık sorunlarının zorunlu askerlikten muaf sayılmaya yol açtığını ekleyelim.
Bir ekleme de vicdani redde ilişkin olsun. İsrail Savunma Hizmetleri Kanununa göre, “Vicdani veya dini inançlarının savunma hizmetinde bulunmasını engellediğini beyan eden askerlik çağındaki bir kadın, yönetmeliklerle belirlenen şekilde savunma hizmeti yükümlülüklerinden muaf tutulacaktır.” Görüldüğü üzere vicdani ret hakkı sadece kadınlara tanınmış.
Gelelim zorunlu askerliğin zorunlu süresine. Zorunlu askerlik erkekler için 30 ay kadınlar için 24 ay. Eşcinsel erkeğin nüfus kaydında erkek yazdığı için zorunlu askerlik süresi de 30 ay olacaktır. (İsrail Ordusunda erkeklerin zorunlu askerlik sürelerinin 32 veya 36 ay olduğuna dair paylaşımlara denk gelmiş olabilirsiniz. Wikipedia’da bu karışıklığın farklı dönemlerdeki geçici uygulamalardan kaynaklandığı belirtiliyor.
İsrail Devletinde BEDELLİ askerlik olmadığı için, “Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir.” minvalinde türkü yakan da olmamış. İsrail Devleti zorunlu askerliği de “şehadet” makamını da fakirlere terk etmemiş.
Bedelli askerlik demişken kısaca Türkiye’de zorunlu askerlik uygulamasına bakalım. Okuyucu Türkiye’deki zorunlu askerlik uygulaması ile ilgili bilgi sahibi olduğu için Türkiye kısmında ayrıntılara girmeyeceğim.
Zorunlu askerlik sadece erkekler için zorunlu. Kadınlar istese de zorunlu askerlik yapamaz. Askeri Ceza Kanunu uyarınca eşcinsellik askerliğin haysiyetine ve şerefine dokunan fiiller arasında olduğu için eşcinsel askerler zorunlu askerlik sırasında bu gerçeği gizlemek zorunda kalıyor. Subayın eşcinsel olduğu tespit edildiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası veriliyor, erbaşın rütbesi geri alınıyor. İlgili madde Anayasa Mahkemesinin önüne gitmiş ancak Anayasa’ya aykırı bulunmamış.
Türkiye’deki zorunlu askerlik, bedelli askerlik, dövizle askerlik gibi parasal istisnalarla, zorunlu askerlik zorunlu olmaktan çıkarılmıştır.
Zorunlu askerlik süresi erbaş ve erler için altı ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için on iki aydır. Bedelli askerlik süresi 28 günken dövizle askerlik de döviz peşin vermek yeterli, ayrıca askerlik yapmaya gerek yok.
Ortadoğu’nun bölgesel gücü olma iddiasındaki iki ülkenin zorunlu askerlik uygulamalarını okudunuz.
Dünya devletler tarihinin en büyük gerçeklerinden biri savaş olduğuna göre Türkiye’de nasıl bir zorunlu askerlik istediğimize bizler karar vermeliyiz. Bu kararı verirken bedelli askerlik, dövizle askerlik gibi ayrıcalıkları kaldırmalı, zorunlu askerlik yapmak isteyen engellileri, kadınları ve de eşcinselleri ayrımcılık yapmadan sisteme dâhil etmeliyiz.