İbn Haldun Üniversitesi’nde bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türk Dünyası Yaz Okulu’ programının açılışı, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan‘ın katılımıyla yapıldı. Üniversitenin Başakşehir kampüsünde düzenlenen açılış programına Erdoğan’ın yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov, Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amrayev, TÜRKPA Genel Sekreteri Ramil Hasan, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Abdullah Eren, Dışişleri Bakanlığı Kafkasya Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Uzer ile Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Merkezi’nde 23-27 Haziran tarihlerinde ikincisi gerçekleştirilecek yaz okulu programının İbn Haldun Üniversitesi, Türk Devletleri Teşkilatı, TİKA, YTB ile Türk Dünyası’ndan üniversitelerin destek verdiği öğrenildi. 28 farklı ülkeden binin üzerinde öğrencinin başvurduğu yaz okulunda Avrasya coğrafyasındaki gelişmeler, bölgesel örgütlenmeler, Türk dünyasının temel konuları ile çözüm ve iş birliği potansiyelinin bilimsel açıdan değerlendirileceği ve akademik katkının nasıl sağlanabileceği konularında çalışmalar yapılacağı belirtildi.

‘PROGRAMLARIMIZ, TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI’NIN 2040 VİZYONUNUN BİR PARÇASI’

İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Vekili Bilal Erdoğan, “Biz, Türk Dünyası Araştırmaları Merkezimize gerçekten önem veriyoruz ve bir üniversite olarak da araştırma merkezlerinin üniversitenin yapılanmasında gittikçe daha fazla önem kazanacağını düşünüyoruz. Biz de arzu ediyoruz ki her geçen yıl daha güçlü hale gelen merkezimizde uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi uzmanlarının yanında iktisatçılar, enerji üzerine çalışan mühendisler, çevre mühendisleri olsun. Türk Devletler Teşkilatı’nın bir 2040 vizyonu var ve bu 2040 vizyonu altında bütün Türk dünyasını ilgilendiren birçok başlık var. Bu başlıklar sadece uluslararası ilişkilerle sınırlı değil, sadece enerji güvenliğiyle sınırlı değil. Ulaştırma, ekonomi, siyasal birliktelik, sosyoloji, bütün kamuoyunu, bütün toplumu ilgilendiren konular bu vizyonun parçası. Dolayısıyla biz üniversite olarak bu alandaki çalışmalara güçlü destek sağlamak istiyoruz. 4 ülkede gerçekleştirmeyi düşündüğümüz yüksek lisans master programı aslında bu vizyonun bir yansıması” dedi.

‘HEDEFE ULAŞMAK, ARAMIZDAKİ SINIRLARIN KALDIRILMASINA DAYANIYOR’

Erdoğan, “Bir Türk dünyası master programı düşünün ki; bir dönemi Türkiye’de, bir dönemi Azerbaycan’da, bir dönemi Kazakistan’da, bir dönemi Özbekistan’da gerçekleşecek. Böylelikle bütün Türk dünyasını tanıyarak bizim entelektüeller yetiştirmeye ihtiyacımız var. Tabii ki Türk dünyası aynı zamanda bir kızıl elma ama bu hedefe ulaşmak, aramızdaki bütün sınırların da kaldırılmasına dayanıyor. Bu sınırları kaldırabilmek için aramızda dostlukların olması lazım. Aramızdaki diyalogların güçlenmesi lazım. Sadece alfabe meselesi değil ama Türk dünyasının hangi köşesinde doğarsa doğsun. Her bir Türk evladının aşağı yukarı yüz 100 olmasa da yüzde 70, yüzde 80 birbirini anlayabildiği bir vasıtı bulmamız lazım. Bunların hepsi mümkün. Tabii ki, dünyadaki bu belirsizlikler ortasında bir tarafında Çin, bir tarafında Rusya, bir tarafında Avrupa, bir tarafında Ortadoğu ve Afrika olan Türk dünyasının sırt sırta verebilen, birbirinden güç alabilen, dinamiklerle kuşanmasına ihtiyacımız var. Dünyada batı sonrası yeni bir paradigma olacaksa dünyaya daha çok barış, daha çok istikrar vadedecekse yeniden bir uluslararası hukuk düzlemi gerçekleşecekse buna inanan ülkelerin bir araya gelip yeni bir paradigmayı konuşuyor, tartışıyor olması lazım. İnanıyorum ki şu anda karar verici konumunda olan nesiller tabii ki artık kariyerlerinin sonuna geldi biraz. Hala eski paradigmalarla devam ediyorlar. İnanıyorum ki bugün bu salonda olan, daha genç entelektüel kesimin, akademisyenlerin etkisiyle önümüzdeki nesillerin ortaya koydukları paradigma daha barışçıl, daha istikrarlı bir dünya düzenini bize vadedebilecektir” şeklinde konuştu.

‘ENTELEKTÜEL BİR PAYDAŞLIK YOLUNDA ADIMLAR ATIYORUZ’

Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan, “Kaosun ve belirsizliğin bizi beklediği dünyada, ülkelerin kendi kapasitelerinin üzerindeki en temel güç bölgesel iş birlikleridir. Dolayısıyla biz, Türk dünyası olarak iş birliklerine son derece ihtiyacımız var. Bu bölgesel iş birliğinde en önemli şeylerden bir tanesi hiç şüphesiz ki entelektüel liderlik, entelektüel kapasite ve entelektüel bir anlayış geliştirebilmektir. Dolayısıyla biz İbn Haldun Üniversitesi olarak gerek Türk dünyası ile ilgili ama sadece Türk dünyası ile değil. Ortadoğu ile de gönül coğrafyamızı paylaşan ve iyilik ve adaleti arayan tüm ülkelerle beraber entelektüel bir paydaşlık ve kardeşlik yapma yolunda sürekli adımlar atıyoruz. Burada öğretim üyesi, öğrenci değişimi, paneller, yaz okulları yine Haydar Aliyev Avrasya Araştırma merkezimizin liderliğini yaptığı Ortak Yüksek Lisans programı 3 ülkeyle beraber ortak yüksek lisans programının sonuna doğru gelmiş durumundayız. Bütün bunlar dünyada geleceği inşa edebilmenin ve geleceğin kendi emeklerinizle katkıda bulunabilmenin yollarını sunmaktadırlar şeklinde konuştu.