3. Kürt Kadın Platformu Konferansı

3. Kürt Kadın Platformu Konferansı

  • Kürtlere dönük asimilasyon politikası yürütüldüğünü kaydeden  Devrim Demir, Kürt halkının buna karşı mücadele ettiğini, bu nedenle bu platformu kurduklarını dile getirdi.

Kürt Kadın Birliği Platformu, 21 -22 Haziran tarihlerinde “Bi yekitiya jinên kurd, ber bi yekitiya neteweyî ye” şiarıyla iki gün süren 3. Kürt Kadın Platformu Konferansı gerçekleştirdi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) salonunda yapılan konferansa, Kürdistan ve Türkiye’den çok sayıda kadın ulusal kıyafetleriyle katıldı. Konferansın yapıldığı salona, Kürtçenin Kurmancî, Kırmanckî ve Soranî lehçelerinde, “Jin, jiyan, azadî” flamaları asıldı. İki gün süren konferans sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi.

Asimilasyon politikası yürütülüyor

Konferansın ilk günü Kürt Kadın Birliği Platformu adına konuşan Devrim Demir, Lozan Antlaşması’yla Kürdistan’ın 4 parçaya bölündüğünü ve her 4 parçada da Kürtlere dönük asimilasyon politikası yürütüldüğünü kaydetti. Devrim Demir, Kürt halkının buna karşı mücadele ettiğini belirterek, bu mücadelenin ve örgütlenmenin daha da güçlenmesi için bir platforma ihtiyaç olduğunu ve bu nedenle bu platformu kurduklarını dile getirdi.

 

 

Kendimize inanalım

Konferansta Sincan Cezaevi’nde tutulan Tevgera Jinên Azad (TJA) eski dönem sözcüsü ve aktivisti Ayşe Gökkan’ın gönderdiği mektup okundu. Ayşe Gökhan mektubunda şunları ifade etti: “Sizlerin de bildiği gibi tarihi bir süreçteyiz. Bu tarihi günlere gelinceye kadar Orta Doğu ve dünyada ne kadar katil, kirli güç varsa bize saldırdı ve hala saldırmaya devam ediyor. Ancak hiçbir saldırı bizi kıramadı, bizler saldırılar karşında giderek güçlendik. Bugün de kendimize inanalım. Çünkü cinsiyetçilik, dincilik, merkeziyetçilik, milliyetçilik, militarizim, bilimcilik, oryantalizm ve sermayeye karşı çok yönlü direndik.”

Mücadele coğrafya ile sınırlı değil

Kongra Star’ın gönderdiği mesajda ise şunlara yer verildi: “Rojava için gösterdiğiniz onurlu tutum, Kürt birliğinin temel direklerini oluşturan yaklaşımlar olarak bizim için çok değerlidir. Ve şunu gösteriyor ki, Kürt halkının mücadelesi sadece coğrafi bir sınırla tanımlanamaz; değerlerle ve ortak bir kaderle bağlıdır. Konferansımızdan beklentimiz; Başur’dan Rojava’ya, Bakur’dan Rojhilat’a kadar tüm kadınların katılımıyla bir ulusal kadın konferansının yolunu açmasıdır.”

Sömürgecilik kadın sorunun temelidir

Kürt Kadın Birliği Platformu’ndan gelen mesajda da şunlar kaydedildi: “Kürdistan işgal altındaysa, bu aynı zamanda kadının bedeni üzerindeki işgal anlamına gelir. Kürt kadınları yüzyıldır eril sömürgeciliğin, yok saymanın, soykırımın ve sürgünün gölgesinde yaşamaktadır. Sömürgecilik, kadın sorununun da temelidir. Ulusal parçalanmışlık, işgalin devamlılığını beslemekte; kadınlar için onursuz bir yaşam anlamına gelmektedir. Kürdistan’da kadınlara yönelik şiddet ve zulmün temellerini ortadan kaldırmanın tek yolu, ulusal birlik içinde ortak mücadele ve örgütlülüktür. AMED



Source link