Bir dönemin tüm çocuklarının okuma serüvenine eşlik eden, kırmızı şapkasıyla hafızalara kazınan çizgi karakter Cin Ali, artık yalnızca kitap sayfalarında değil, Ankara’daki bir müzede yaşamaya devam ediyor.

1968’den bu yana Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca çocuğa okuma-yazmayı sevdiren Cin Ali’nin hikâyesi, yaratıcısı Rasim Kaygusuz’un kızları tarafından kurulan Cin Ali Müzesi’nde yeniden hayat buluyor.

Hürriyet yazarı Zeynep Bilgehan, müzeyi ziyaret ederek Cin Ali’nin ortaya çıkış sürecini, kitapların arkasındaki aile hikâyesini ve bu kültürel mirasın günümüzdeki etkisini kaleme aldı.

Bilgehan’ın yazısı şu şekilde:

“Türkiye’nin doğusundan batısına 1968’den bugüne okumayı öğrenen herkesin bildiği bir isim; Cin Ali… İlkokul öğretmeni Rasim Kaygusuz tarafından yazılan 10 serilik kitabın çizgi kahramanı Cin Ali’nin adı bugün Ankara’da bir müzede yaşatılıyor: Cin Ali Müzesi. Cin Ali’nin ablaları Nesrin ve Nevin Kaygusuz ile buluşup hem eski albümleri karıştırdık hem Cin Ali’nin gerçek hikâyesini dinleyip kulaklarını çınlattık.

1- Okullar kapandı, öğrenciler karnelerini aldı… Birinci sınıfı bitiren çocuklar hayatlarına okuma-yazmayı öğrenmiş olarak devam edecek. İlk karnenizi aldığınızda neler hissettiğinizi hatırlıyor musunuz? Okuma yazma öğrenirken yol arkadaşlarınız kimlerdi? Türkiye’nin doğusundan batısına 1968’den bugüne okumayı öğrenen pek çok kişi için bu sorunun cevabı Cin Ali olacaktır.Kırmızı şapkasıyla çizgi karakter Cin Ali’nin 10 kitaplık maceraları binlerce çocuğa yol arkadaşı oldu. Bugün onun dünyasını daha iyi tanımak isteyenler için Ankara’da bir durak var; Cin Ali Müzesi. İçeri giriyorsunuz ve kendinizi bir anda yedi yaşınızda buluyorsunuz! Okul sıraları, siyah tahta, siyah önlükler, bir dönem okuma yazmayı öğrenmiş herkesi görür görmez sanki okuldaki ilk gününe döndüren okuma fişleri…

Cin Ali, müzede yeniden hayat buldu - Resim : 1
Zeynep Bilgehan – Nevin Kaygusuz – Nesrin Kaygusuz

CİN ALİ’NİN GERÇEK AİLESİ

Adı ‘müze’ ama aslında buraya Cin Ali’nin evi de diyebiliriz çünkü sizi karşılayanlar Cin Ali’nin gerçek ablaları, yazarı Rasim Kaygusuz’un kızları Dr. Nesrin Kaygusuz Kalaycıoğlu ve mimar Nevin Kaygusuz Apaydın. Albümleri açıyoruz…Cin Ali, resmi olarak 1968 yılında Ankara’nın Bahçelievler semtinde bir evde dünyaya geliyor. Babası, öğretmen Rasim Kaygusuz. Önce onu ve eşi öğretmen Remziye Hanım’ı tanıyalım. Sene 1926…

Cin Ali, müzede yeniden hayat buldu - Resim : 2

Rasim Kaygusuz, Ankara’ya bağlı Zirkayı Köyü’nde doğuyor. 1944 yılında Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nden mezun olup köyüne öğretmen olarak dönüyor. Benzer bir hikâye Karadeniz’de bir orman köyünde yaşanıyor. Sene 1927… Babasını ve ağabeyini veremden kaybeden Remziye Hanım Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde başladığı eğitimini Kız Yüksek Öğretmen Okulu’nda tamamlayıp Zirkayı Köyü’ne atanıyor. İki köy çocuğu öğretmen Rasim Bey ile Remziye Hanım tanışıp evleniyorlar.

Cin Ali, müzede yeniden hayat buldu - Resim : 3
1968 – Cin Ali’nin babası Rasim, annesi Remziye ile ablaları Nesrin ve Nevin Kaygusuz

ALİ ATA BAK, BAK ALİ BAK

Hikâye babasının Cin Ali’ye bir at almasıyla başlıyor: “Hep beraber ot ve su veriyorlar. Teker teker aile üyelerine tanıtıyorlar. Sonra arabaya binip beraber dolaşıyorlar. Buradaki kelimeler iki ya da üç heceli: Baba bu at. Cin Ali bak at! Puntolar büyük, satır araları geniş. Çocuklar kolayca tekrarlanan kelimeleri okuyor. Ne kadar çok tekrar ederseniz o kadar kolay öğrenirsiniz.”

YENİ DÜNYANIN ÇOCUKLARI

Bugün dijital dünya çocukları için ne anlam ifade ediyor Cin Ali? Nevin Hanım: “Çizimler çok basit. Bu da onlara kendi hayal dünyalarını kullanabilme imkânı veriyor. Şimdiki çocuklar çok yalnız. Ebeveynlerin kendileri de hep tablette, telefonda… Çocuklar dağınık ailelerde büyüyor. O yüzden Cin Ali’nin kalabalık ailesi hoşlarına gidiyor.”

2- ‘SİNEMACI ÖĞRETMEN’

Remziye Hanım’ın görme engelliler okuluna atanmasıyla Ankara’ya taşınıyorlar. Rasim Bey bir köy okulunda birinci sınıfları okuturken çocuklara okuma yazmayı daha kolay öğretecek bir metot geliştiriyor; oyunlu okuma. Dev bir tekerle hem öğretmenin hem çocukların eğlenerek ders yapabildiği ‘çözümlü alfabe’ kendi okulunda çok ilgi görüyor. Ünü yayılınca çevre okullardan talepler geliyor. Rasim Öğretmen bir yandan Gazi Üniversitesi Pedagoji Bölümü’nü bitiriyor, bir yandan oyunlu okuma metodunu yaygınlaştırmak için çalışıyor. Çocuklar onu “Sinemacı öğretmen geldi!” diye kapıda karşılıyor.

‘SEVİLDİ ÇÜNKÜ DERS VERMİYOR’

Cin Ali neden sevildi? Nevin Hanım: “Tam çocukların hayal dünyasına göre yazılmış. Ders vermeye çalışmıyor. Çocuk, Cin Ali’de bir birey olarak var. Özgür; arkadaşlarıyla sokakta oynuyor. Büyüklere saygı duyuyor, küçükleri seviyor. Herkes birbirine çok saygılı. Doğayı koruyor, hayvanlarla dost. Bayramda akrabalara şeker ve kolonya tutuyor. Geleneklerimize uygun. Oyuncaklarını paylaşıyor, kara gözlü kuzusu ve atı var, ailece birlikte bir yere gidiyorlar, Atatürk sevgisi var…”

3- EVE GELEN KÜÇÜK KARDEŞ

Bu arada Kaygusuz çifti de iki kız çocuğu sahibi oluyor; 1955’te Nesrin, 1961’de Nevin dünyaya geliyor. Nesrin, okumayı ‘oyunlu okuma’ ile öğreniyor. Nevin okul çağına geldiğindeyse eve bir küçük kardeş daha geliyor: Cin Ali! Cin Ali’nin dünyaya gelişini ablası Nesrin Hanım’dan dinleyelim: “Öğretmenler babama sık sık dergi çıkarmasını öneriyor. Babam ‘Ben çocukların okumasını kolaylaştıracak bir kitap yazacağım’ diyor. Gözümün önünde hâlâ; divana yaslanmış, samanlı kâğıtlara yazıyor, çiziyor, zımbalıyor… Annemle teyzem de karşısında dikiş dikiyor. Bitince onlara ‘İlk kitabı yazdım!’ diyor: ‘Cin Ali’nin Atı’ Üç ay içinde 10 kitaplık seriyi bitiriyor. İlk basımı 1968’de yapılıyor.”

4- CİN ALİ DÜNYAYI DOLAŞIYOR

Kitaplar büyük ilgi görüyor. Cin Ali, Türkiye’nin her yerinden çocukların sınıf arkadaşı oluyor. Nesrin Hanım, “Her şey evde yapılıyordu” diye anlatıyor: “Babam 1972’de emekli olduktan sonra bir büro açtı. Kitaplar Türkiye’nin en ücra köylerine kadar gitti. Cin Ali, Kıbrıs’a, Azerbaycan’a ve Türk işçilerinin çocuklarıyla Avrupa’ya kadar gidiyor. Talim Terbiye’nin tavsiye kararıyla öğretmenler gönül rahatlığıyla kullanıyor.”

5- ‘KİTAPLARDAKİ BİZİM HAYATIMIZ’

Kimdi Cin Ali? Nasıl bir çocuktu? Nevin Hanım: “Kitaplardaki hayat bizim hayatımız… Bahçelievler bir çiftliğe komşuydu. Biz de meyve bahçelerine tırmanırdık, sokaklarda top oynardık, sabah horoz sesi duyardık, at arabaları geçerdi… Cin Ali bizim gibi mutlu, oyun oynamayı seven bir çocuk. Orta halli bir aile ama her şey var. Büyük bir aile içinde büyüyor. Kızlar, erkekler hep birlikte oynuyorlar hiç cinsiyetçi bir yaklaşım yok.”

İSMİ NEREDEN GELİYOR

“Adının baş harfi alfabenin ilk harfi A ile. Kısa bir isim, yazması, okuması kolay. Toplumda yaygın. Her ailede komşuda bir Ali’ye rastlarsınız. ‘Cin Ali’ çünkü cin gibi akıllı, soran, sorgulayan, her şeyi öğrenmek isteyen bir Ali olsun diye. Kırmızı şapkası da fark ettiriyor.”

6- BİR EFSANENİN DÖNÜŞÜ

Nevin Hanım, “Ancak o zamanlar ‘Cin Ali diye bir kardeşimiz var’ diye düşünmezdik hiç” diye devam ediyor. Küçük kardeş hayatlarına yeniden 2005 senesinde girmiş: “Müfredat değişti ve ‘Cin Ali yasaklanıyor’ diye haberler çıktı. Aslında yasaklanmamıştı ama ‘Cin Ali bizimdir’ diye kampanyalar başlatıldı. 2013’te yeniden basıma başladık. Fuarlarda insanların ‘Cin Ali benim ilk arkadaşımdı’ diye kitaplara sarıldıklarını gördük. Cin Ali’nin sadece bizim için değil okuma yazmayı onunla öğrenen herkes için ne kadar önemli olduğunu o zaman daha iyi anladık ve Cin Ali’nin hem yazarı Rasim Kaygusuz’un adını yaşatmak için bir müze kurmaya karar verdik.”

7- BÜYÜKLER ÇOCUK OLUYOR

Böylece Cin Ali yeniden ailenin içine girmiş… Nesrin Hanım doktorluktan, Nevin Hanım mimarlıktan emekli olarak kolları sıvamışlar. Nevin Hanım, Ankara Üniversitesi’nde müzecilik alanında yüksek lisansa başlamış. Bazı derslere Nesrin Hanım da girmiş. Beş yıllık hummalı bir çalışma sonunda 2019 yılında yüksek lisans biterken Cin Ali Müzesi de kapılarını açmış. Nesrin Hanım, “2013’te kitapları yeniden bastırmaya başlarken ‘Çocuklar şimdi o kadar renkli bir dünyada ki Cin Ali ilgilerini çeker mi?’ diye düşündük ama ilgiden çok mutluyuz” diyor. Müze müdürü Çiğdem Çiçek Akay büyüklerinse müzede duygulandığını söylüyor.”

Cin Ali, müzede yeniden hayat buldu - Resim : 4

Odatv.com



Source link