Festival, kararı, “Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından yapılan tebligat üzerine 18 Haziran tarihinde 53. İstanbul Müzik Festivali kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan Geneva Camerata ‘Revolta’ konseri iptal edilmiştir. İzleyicilerimizin bilet iadeleri otomatik olarak yapılacaktır” sözleriyle duyurdu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, X hesabından yaptığı açıklamada grubun bestecisi Jonathan Keren’in İsrail ordusunun eski orkestra mensubu olduğunu söyleyerek “Ülkemde siyonist istemiyorum! Askerliğini İsrail Savunma Kuvvetleri’nde yapmış, İsrail’i uluslararası etkinliklerde temsil etmiş birinin bu topraklarda konser vermesi kabul edilemez! Filistin’de sivillerin üzerine bomba yağdıran, hastane vuran, çocuk öldüren bir rejimin kültürel sözcüsü aziz topraklarımızda sahne alamaz! Âşikardır ki bu sadece bir konser değil işgalin, zulmün, gözyaşının meşrulaştırılmasıdır. Siyonist propaganda, sanat kisvesi altında ülkemize sokulamaz! Sessiz kalmak, bu zulme ortak olmaktır. Susmayacağız, izin vermeyeceğiz! Kültür Bakanlığı’na açıkça sesleniyoruz: Bu millet sizin görevinizi; sanat adı altında zalimlerin sözcülüğüne değil, kendi değerlerine sahip çıkmanız için verdi!” ifadelerini kullandı.

Avrupa’da yaşıyor

Festivalden yapılan ikinci açıklamada iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilerek “Paylaşımlarda bahsi geçen besteci Jonathan Keren, konser programında orkestra tarafından çalınacak olan Şostakoviç’in 1937 tarihli 5. Senfoni’sinin oda orkestrası için düzenlemesini yapmıştır ve Türkiye’ye gelmemiştir. Konserde yer alan Geneva Camerata’nın şefi David Greilsammer ise Kudüs’de doğmuş ve eğitimi için genç yaşta ABD’ye gitmiş, daha sonra uzun yıllar Avrupa’da yaşamış ve son 15 yıldır da İsviçre’de yaşamını sürdüren bir müzisyendir. Doğduğu ülkede yaptığı zorunlu askerlik dışında İsrail Ordusu ile bir ilişkisi bulunmamaktadır” denildi.

1977 Kudüs doğumlu piyanist ve orkestra şefi David Greilsammer, İsrail vatandaşı olarak zorunlu askerlik görevini tamamladıktan sonra New York’a giderek müzik eğitimine başladı. Sanatçı, 2010 yılında The Jewish Chronicle sitesine verdiği röportajda, “Askerliğin geleceğini biliyordum çünkü herkes bunu yapmak zorundaydı. Ama yine de korkunç bir şoktu. Kelimenin tam anlamıyla bir piyanoya dokunamıyordum ve ilk birkaç ay gerçekten çıldırdım. Bir klişe vardır, ancak bir şey sizden alındığında ne kadar iyi olduğunu anlarsınız; benim başıma gelen de buydu” demişti.



Source link