Yapay zekanın konuşulmadığı, yaşandığı bir döneme geçiyoruz. Vivatech 2025’te lüks markalar sessiz ama köklü bir dönüşümle AI’ı stratejilerine, tasarımlarına ve müşteri deneyimlerine entegre ediyor. Katılımcılardan Burcu Ağma, izlenimlerini OGGUSTO için kaleme aldı.

VivaTech 2025: Lüksü Sessizce Yeniden Tanımlayan Zekâ

2018 yılından beri ya konuşmacı olarak ya da müşterilerimi ağırladığım bir etkinlik olarak hep bir koşturmaca içinde katıldığım Vivatech’e bu yıl ilk defa daha sakin bir gözlemci olarak katıldım.

Aslında tek bir şeyi dinlemek için oradaydım: sessizlikleri. Cümle aralarındaki duraksamaları, klişe yapay zeka cümlelerinin arkasında gizli tedirginlikleri, panellerde sık tekrarlanan “insan yaratıcılığı hâlâ önemli” vurgusunun tonundaki belirsizliği…

Alanı yakından takip eden birçok kişi gibi ben de konuşmaların, marka deneyim alanlarının içinde benzer örnekleri ve kalıp cümleleri duymaz oldum, satır arasında gizli olan stratejileri ve geleceğe dair marka yaklaşımlarını yakalayabilmek için dolandım Vivatech boyunca.

Yapay Zekayı Tanımlama Şeklimiz Değişiyor

Geçmiş yıllara göre bu yılın en net farkı şuydu: Öncü markalar artık yapay zekâyı “yeni bir teknoloji” olarak değil, birlikte ürettikleri yaratıcı bir partner olarak tanımlamaya başlamış durumda. 2023 ve 2024 boyunca hâlâ temkinli, deneysel bir dil hakimdi; bu yıl ise sahnede yer alan birçok lider, üretimden içeriğe, müşteri etkileşiminden stratejiye kadar AI’ın aktif olarak marka hikâyesine dahil edildiği örnekleri paylaştı. Verimlilik artık danışmanlık şirketleri dışında, sahnede konu başlığı bile değil, ki 2023’ten beri markaların bu noktaya gelmesini bekliyorduk.

Asıl Dönüşüm, Yapay Zeka ile Markanın Kendini İfade Etme Biçiminde

VivaTech 2025: Lüksü Sessizce Yeniden Tanımlayan Zekâ

Yapay zekayla marka algısını, müşteri deneyimini yeniden tanımlamaya odaklı liderler; Verizon Chief Digital Officer Kris Narayanan, Adobe CMO Rachel Thorton, L’Oreal Groupe CMO Asmita Dubey ve WndrCo kurucusu Jeffrey Katzenberh konferansın en öncü cümlelerini kuran isimler arasındaydı.

Özellikle lüks dünyasından markaların yapay zekâyı artık bir teknoloji yatırımı olarak değil, bir davranış biçimi, bir kültürel denge olarak tarif ediyor olması önemli bir dönüm noktası. LVMH’in Innovation Awards alanında sergilenen projelerin çoğu, müşterileriyle daha derin bağ kurma ve markanın sürdürülebilir kimliğini yeniden tanımlama amacıyla kurgulanmıştı. Dior & Kahoona işbirliği ile müşterilerin yapay zeka bazlı davranış analizlerine uygun içerik ve öneriler sunabilmek veya Moët Hennessy & Genesis ile üzüm bağlarındaki toprağın sağlığını sürekli takip edebilmek ve müşterilerine en kaliteli mahsülü yapay zeka ile sunabilmek gibi.

LVMH kadar marka alanıyla dikkat çeken L’Oréal’in de Mart 2026’da sahaya çıkması beklenen Cell BioPrint teknolojisi önünde uzun kuyruklar vardı. Bu teknoloji cildin biyolojik yaşını ölçerek, yaşlanma sürecini nasıl tersine çevirebileceğine dair müşterilere öneriler sunuyor. Bunu bir güzellik teknolojisi değil, lüks ve güzellik dünyasının dönüşümü üzerinden değerlendirmek gerek: standardize edilmiş güzellik tanımlarından, hiper-bireyselleşmiş bakım anlayışına, sorun çözme odaklı bakış açısından geleceğe dair öngörüler üzerinden cilt bakım deneyimlerine geçiş.

Yapay zeka, jeneratif yapay zeka ve agentic yapay zeka gibi dönüşüm yaratan teknolojiler, güzellik alışkanlıklarını yeniden tanımlıyor. Bu nedenle hem yaratıcılık hem teknolojiyle eşsiz tüketici deneyimleri sunmaya odaklanıyoruz.

Asmita Dubey L’Oreal Groupe CMO

Konferans boyunca her markanın dilinde yapay zeka vardı ama bazı markalar onu artık konuşmuyor, yaşıyor. Stratejinin içine entegre ediyor, tasarım diline yediriyor, müşteri ilişkisini onun üzerinden yeniden tanımlıyor.

Lüksün İçine Yerleşen Sessiz Teknoloji

VivaTech 2025: Lüksü Sessizce Yeniden Tanımlayan Zekâ

LVMH Chief Information Officer Franck Le Moal’in kullandığı“quiet tech” terimi her şeyi özetler gibi aslında. “Quiet luxury” akımına benzer şekilde, bu kavram da lüks dünyasının teknolojiyle kurduğu yeni ilişkiyi tarif ediyor: kendini sessiz ve derinden hissettiren teknoloji. AR ile zenginleştirilen ürün keşfi, sezgisel çalışan AI destekli içerik önerileri gibi birçok örnekte “biz de teknoloji kullanıyoruz” diye bağırmak zorunda kalmadan, markanın tonuyla müşteriyi rahatsız etmeden ona her anlamda destek olan yapay zeka anlayışı.

Lüks markalar için bu dönüşüm artık yalnızca bir teknoloji devrimi değil; temsil ettikleri duygunun, marka hafızasının ve estetiğin geleceğe nasıl taşınacağına dair çok daha derin bir yeniden yapılanma süreci!

Burcu Ağma Kimdir?

Burcu Ağma, 2015’ten beri Amerika’da Verizon Wireless, Samsung, HP gibi Fortune 500 markalara stratejik danışmanlık veren ve aynı zamanda CES, Adweek, Vivatech gibi global sahnelerde yapay zeka bazlı içgörü analizleri ve marka inovasyonu alanında konuşmalar yapan bir strateji lideridir. Publicis Groupe çatısı altında geliştirdiği AI algoritmaları ve Northwestern Üniversitesi iş birliğiyle kurduğu Intent Lab ile sektörde öncü projelere imza atmıştır. Amerika’da Microsoft tarafından “Yılın Yöneticisi” ödülüne layık görülmüştür. BBA Strategic Brand Consulting ve Connectmind.ai yapay zeka platformunun kurucusudur.





Source link